-
Erken teşhis ve tedavi önemi:
Şeker hastalığına bağlı damar hasarları, erken teşhisle önlenebilir. Özellikle insülin direnci ve prediyabet (şeker hastalığı öncesi dönem) aşamasında yapılan müdahaleler, hastalığın ilerlemesini durdurabilir. -
İlaç kullanımı ile ilgili endişeler:
Bazı hastalar, ilaç kullanımına karşı çekinceler taşıyor ya da çevresel etkilerle tedaviye ara veriyor. Ancak bu durum, hastalığın kontrol altına alınmasını zorlaştırıyor. İşte ilaçlarla ilgili sıkça sorulan sorular ve doğru yanıtları:-
Diyetle hastalık kontrol altına alınabilir mi?
Diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri, hastalığın erken evrelerinde etkili olabilir. Ancak bu, mutlaka bir doktorun kontrolünde ve yönlendirmesiyle yapılmalıdır. -
İlaç kullanımı hastalığın kendiliğinden geçmesini engeller mi?
Şeker ve tansiyon ilaçları, hastalığın ilerlemesini durdurur ve damar hasarını önler. Erken dönemde başlanan ilaç tedavisi, daha az ilaçla daha etkili bir kontrol sağlar. -
İlaçlar alışkanlık yapar mı?
Şeker ve tansiyon ilaçları bağımlılık yapmaz. Aksine, düzenli ilaç kullanımıyla hastalık kontrol altına alındığında, diyet ve egzersiz desteğiyle ilaçları bırakma şansı artabilir. -
İlaçlar böbreklere zarar verir mi?
İlaçların düzenli kullanımı böbreklere zarar vermez. Ancak kontrolsüz şeker ve tansiyon, damar hasarına bağlı böbrek yetmezliğine yol açabilir. Bu nedenle ilaçları bırakmak değil, düzenli kullanmak böbrek sağlığını korur.
-
Dr. Uysal, şeker ve tansiyon hastalarının düzenli doktor kontrolünde tedaviye devam etmelerinin, uzun vadeli sağlık için kritik olduğunu vurguluyor. İlaç kullanımı, doğru diyet ve egzersizle desteklenerek hastalık yönetimi başarıyla sürdürülebilir.